ERNESTO CHE GUEVARA 

   Küba deyince akla ilk gelen isimlerden birisidir, Che. Arjantin asıllı, entelektüel bir ailenin çocuğu olmasına rağmen kendini Enternasyonel Sosyalizme adamış bir Gerilla’dır. Nitekim, bağımsızlık mücadelesinde Küba Devrimi için savaşmış ve Fidel Castro tarafından Commandate (Komutan) ünvanı verilmiş bir Tıp doktorudur. Küba halkı tarafından çok sevilen, ulusal kahraman ilan edilen Che’nin portre ve fotoğrafları olan tişört, şapka ve hediyelikler her yerde göze çarpmakta. Havana’da Hükümet binaları ile çevrili çok geniş Plaza de la Revolucion meydanında içişleri bakanlığı binasının ön cephesinde dev bir portresi var. 1 Mayıs törenlerinde ve Che’nin ölüm yıldönümlerinde bu meydanda bir milyondan fazla insanın rengarenk gösterilerine sahne olduğu söyleniyor. Küba’da halen hayatta olan Devrim Lideri Fidel Castro’ya ait hiçbir büst heykel yok, kendisi buna izin vermiyormuş. 

                               SANTA CLARA ve CHE’nin ANIT MEZARI 

   “Kahraman gerilla şehri” olarak bilinen Santa Clara bir sanayi ve üniversite şehri. Tek katlı rengarenk evleri ve dar sokakları olan bir küçük şehir. Burayı önemli yapan, Che’nin mezarı ve raydan çıkarılmış zırhlı tren anıtına “Tren Blindada” sahip olması 1958 yılında Batista yönetimini deviren son savaş bu şehirde kazanılmış. 

                                               MONUMENTO DEL CHE 

   Santa Clara’da orman içinde yemyeşil bir düzlükte Che’yi savaşırken betimleyen bir alçak kabartmanın bulunduğu anıtın üzerinde, elinde silahıyla devasa bir bronz Che Guevara heykeli yükseliyor. 

   Anıtın arka tarafından, aşağıda bulunan Museo del Che ise Küba’nın Arjantin’li devrimciye adanmış en önemli müzesidir. Che ve 37 silah arkadaşı yandaki anıt mezarda yatmakta. 

                                                          TRİNİDAD 

   1514 yılında kurulan Trinidad 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür mirasına girmiş tertemiz güzel bir şehir. Havana’dan Trinidad ve diğer şehirlere yolculuğumuz, bazen iki, bazen üç geliş gidiş şeritli otoyollarda oldu çoğunlukla. Güzel yemyeşil doğasında keyifli yolculuk boyunca geçtiğimiz köy ve kasabalarda yaşayan insanların, başkent Havana’da yaşayanlara göre daha şanslı olduğunu düşündüm. Çünkü herkesin küçük bahçeli evleri var. Kimisi evini çiçek bahçesine çevirmiş, rengarenk canlı renklere boyamış, bahçesinde tavuk, inek, koyun domuz besliyor. Küba’da herkesin başını sokacak küçükte olsa bir evi var. Kimse aç ve açıkta değil. Ev kirası yok, gıda yardımı alıyorlar her ay düzenli, doğalgaz ücretsiz, sadece elektrik parası ödüyorlar. Hava ise pırıl pırıl ve temiz. 

   Trinidad şehri, 17. Ve 18. Yüzyıllar boyunca varlıklı bir köle ticareti ve şeker kamışı üretim merkezi imiş. Büyük toprak sahibi ve tüccarların malikaneleri hala bu zenginliği gözler önüne seriyor. Şehirde sanki zaman durmuş gibi. Tek katlı, pastel renkli irili, ufaklı evlerin sıralandığı parke taşlı sokaklar sömürge döneminden beri pek fazla değişmemiş şehrin tek yüksek binası kilisenin çan kulesi. Kırmızı kiremit kaplı binaların renkleri, yemyeşil doğa ile uyum içinde. 

Şehrin, limon, bal, su ve rom ile yapılan içkisini aynı adı taşıyan meşhur La Canchanchara Bar’da içip serinleyerek şehre veda ettik. 

                                           CASA PARTICULAR 

    Küba’da Kübalılarla birlikte günlük yaşamı paylaşmak istiyorsanız eğer Casa Partikular denilen evlerin odalarında, Kübalı aileler ile birlikte, otelden çok daha ucuz bir ücretle kalabilirsiniz. Küba’yı çok iyi bilen rehberimiz Murat Yalçın, Casa Particular’ların temiz ve güvenli yerler olduğunu söyledi. Seyahat ettiğimiz şehirlerde çok sayıda Casa Particular ve buralarda kalan yabancı turistler gördük. 

                                                            CİENFUEGOS 

    Temizliği, geniş sokakları, diğer şehirlere göre daha büyük evleri ve zenginliği ile beni gerçek anlamda şaşırtan Cienfuegos, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan bir başka Küba şehri. Bir liman şehri olan Cienfuegos, zenginliğini liman şehri ve ticaretinden elde ediyormuş. 

                                      EĞİTİM ve SAĞLIK ÜCRETSİZ 

    Küba’da en çok dikkatimi çeken özellik; bebek, çocuk ve öğrencilerin son derece sağlıklı ve tertemiz kıyafetler içindeki görüntüleri idi. Çünkü devlet anne karnından itibaren bir çocuğun sağlık ve okul döneminde eğitimiyle ilgili tüm giderlerini karşılıyor, süt, et vs. gibi temel ihtiyaçlarını veriyordu. Asla sokaklarda kir, pas içinde, bakımsız sağlıksız hiçbir çocuk görmedim. Her yere tek sınıf dahi olsa küçük, bahçe içinde pırıl pırıl televizyonlu derslikler, okullar açmışlar. Her köy, kasaba ve şehirde öğrenciler farklı renkte sanki kolej öğrencisi gibi kıyafetler içinde idi.