İtalya'da Napoliten Şarkılar Capri Adası


Dünya sosyetesinin gözbebeği, Capri

Giriş tarihi : 04.10.2011, Salı 16:15 Güncelleme : 16:15

Hem sosyetik hem sofistik ışıltısıyla herkesi büyüleyen, dünya jet sosyetesinin göz bebeği Capri adası İtalyanın en ünlü adalarından biridir. Sophia Lorenin, dar ve kıvrımlı yollarında araba sürüşüyle belleğimize kazınan Capri, bonkör bir mirasyedi gibidir...

TAYFUR YAĞCI / İTALYADAN NAPOLİTEN ŞARKILAR

İtalya deyince akla ilk gelen yerler, klasik İtalya denilen Roma, Floransa, Venedik gibi rönesansın yaşadığı ve izlerinin halen görüldüğü şehirlerdir. Dolayısıyla ilk defa İtalyaya gidecekler düşlerinde bu rüya şehirlerin rotasını çizer hep... Halbuki İtalya, adım adım, köy köy, kasaba kasaba gezilecek bir dünya ülkesidir. Sayıları 60ı bulan irili - ufaklı , lacivert - mavi suların içinde gömülmüş İtalyan adalarında geçmişte yaşamış medeniyetlerin izini sürmek, doğanın bizlere sunduğu güzelliklerin keyfini çıkarmak, La Dolce Vıta (Tatlı Hayat)ı yaşamak gerekir.

RÜYA GİBİ BİR ADA

Hem sosyetik hemde sofistik ışıltısıyla herkesi büyüleyen, dünya jet sosyetesinin göz bebeği Capri adası bu adaların en ünlüsüdür. Gençliğimizde Sophia Lorenin, Capri adasının dar ve kıvrımlı yollarında araba sürüşüyle belleğimize kazınan ve ünlenen görüntüsü bugün bence hala Sophia Lorenin mirasını yiyen bonkör bir mirasyedi gibidir. Capriye her mevsim Napoli ve Sorrentodan yaz aylarında ise Positano ve Amalfiden feribot ve hızlı gemi Hydrofoil ile ulaşmak mümkün. Biz Sorrentodan Hydrofoil ile 20 dakikada ulaştık bu rüya adaya. Ağustos sıcağında geminin güvertesinde bir tarafımızda Falezlerin üzerinde kurulmuş Sorrentonun güzelliği, diğer tarafımızda Napoli körfezi sahilleri ve Napoli, tüm ihtişamıyla göğe yükselen Vezüv Yanardağının manzarası. Evimize hoş geldin diyerek kucak açan dik kayalar, yeşil tepeler üzerine kurulmuş Capri adasının basit görünümlü ana limanı, Marina Grandeden inerken, deniz kenarında renkli fakat eski binaları, dik yamaçlı kayalıklarla, yeşillikler arasında görülen beyaz evleriyle sanki yaşlı, yorgun bir şehir gibi görünüyor. Bu izlenimim sahilde yürüyen şık bakımlı insanları görünce değişmeye başladı. Kasabanın Piazza Umberto meydanına, Fünikiler ile 1.60 euro ödeyerek veya küçük otobüslerle çıkmak mümkün. Ama biz zengin adanın zengin konukları ??? olarak 20 euro ödeyerek, beyaz renkli üstü açık , şık eski zaman arabasına binerek çıkıyoruz. Sanki Sophia Loren ve arkadaşları Esra, Özlem S, Ayşe, Özlem Ç, ve Marcello Mastroianni ile arkadaşları Taner ve Tayfur.

PIAZZA UMBERTA MEYDANI

Kısa süren keyifli taksi yolculuğumuz, dağın yamacında ki keskin virajlı fakat çok bakımlı yollardan geçerek, şık cafe, restoranlar, hediyelik eşya mağazaları, pahalı butikler, barların olduğu Piazza Umberta Meydanında sonlanıyor. Meydanın denize bakan tarafında 17. Yüzyıldan kalma kubbeli Sato Stefano kilisesi ,yanında seyir terası, kadınların, erkeklerin şıklığı zerafeti, adanın şıklığı ve zenginliğinin ilk göstergeleriydi adeta. Meydana açılan daracık sokaklarda yaptığım yürüyüş, küçük şık pahalı butikler, şık cafe, restoranlar, parfüm dükkanları, yollarda temizlik, etrafta sessizlik, dinginlik süprizi ve yüksek duvarlarla çevrili villaların içinde kimlerin yaşadığı düşüncesiyle geçti.

Öğle yemeğimizi arkadaşlarımla, dik kayalıklardan aşağıya bakan, manzaralı çok şık ve güzel bir restoranda Capriye yakışır yemekler yiyip şarap ve Limonçello içerek yaptık.

Limon, Campania bölgesi, İschia ve Caprinin vazgeçilmez meyvesi ve Limonçello da bu bölgenin sert içimli keskin tatlı vazgeçilmez likörü. her yerde, her şeyde limon ve Limoncello var. Benim damak tadıma çok uygun bir içki değildi ama tercihim kremalı Limoncellodan yana. Fakat yinede İtalyanların tatlı beyaz şarabı, gazoz gibi içimli Malvasia Spumente Bianco tek tercihim.

TENHA KASABA

Adanın batısından yüksekte geniş bir düzlükte Capriye göre daha sessiz, sakin ve tenha bir kasaba olan Anacapri yer alıyor. Burada Piazza Della Vittoria meydanından rengarenk begonvillerle süslü dar sokaklara dalıp, yine yüksek duvarlı kar beyazı villaların sessiz cazibesini, sanki buralara gizlenmiş zenginliği ve ihtişamı görmek mümkün.

Meydandan kısa bir yürüyüşle İsveçli Axel Munthenin yıllar önce yaşadığı Villa San Micheleyi 6 euro ödeyerek gezebilirsiniz. Barok mobilyalar, antik Roma eşyalarıyla dekore edilen evin körfeze bakan bahçesi çok güzel. Villada ilginç olan bir şey yok ama nefis deniz manzarası, sessiz dingin bahçesi için tercih edilebilir. Caprinin 589 m yükseklikteki, Monte Solaronun ceviz ağaçları ile dolu teraslı çok güzel manzaralı tepesine çıkmak için sandalye teleferik olan Seggoviaya binebilirsiniz. Teleferikle yolculuk, üzüm bağları, limon, ceviz ağaçları, bağlar, bahçeler üzerinde, Anacapri, deniz ve açık havalarda Napoli körfezi ile görkemli Vezüv yanardağı manzaralı, huzur verici ve dinlendirici.

Capride hava hemen hemen bütün yıl ılık ve güneşli olurmuş. Gel gör ki hafif yağmurlu bir günde uyandık. Capriye vardığımızda hava kısmen bulutlu ve tek tek yağmur atıştırıyordu, anladığınız gibi Capriye bereket getirmiştik.

ADAYI KUŞBAKIŞI İZLEMEK

Adanın en yüksek bu tepesinde sıcak kahvelerimizi içip, muhteşem manzaranın tadını çıkararak bol bol fotoğraf çektik. Capriye gelipte tekne yolculuğu yapmadan dönmek olmazdı. Kişi başı 15 euro ödeyerek kiraladığımız tekne ile adanın etrafını dolaşıp, denizden adayı seyrederek, mağaralardaki mercanlara bakarak güzel bir gün geçirdik. Adanın ünlü mağarası mavi mağarayı yani Grotta Azzurrayı maalesef göremedik Çünkü denizin dalgalı olduğu günlerde, bu 5 km uzunluğu, 15 m yüksekliği ve 30 m genişliği olan mağaraya giriş yasakmış, parlak gün ışığının mağarayı ilginç bir mavi ışıkla dolduruşunu üzülerek seyredemedik. Söylenenlere göre, İtalyan mafyası için burada malikane sahibi olmak, rüştünü kanıtlamak anlamına gelirmiş, Ben adayı dolaşırken mafyanın varlığını hiç hissetmedim ama sanki etrafımda dünya jet sosyetesinden insanlar, oyuncular, aktrist ve aktörler ve de top modeller varmış gibi hissettim hep.

YARIN: SORRENTO