İtalya'da Napoliten Şarkılar İschia Adası


Napoli Körfezinde üç turizm cenneti

Giriş tarihi : 03.10.2011, Pazartesi 18:38 Güncelleme : 18:38

Napoli körfezinin iki ucundaki üç ada İtalyanın önemli turistik merkezlerini oluşturuyor. Bunlardan Capri adası yayın bir ucunda ve Sorrento şehrine hızlı gemi hydrofoil ile 20 dakika mesafede bulunuyor. Yayın diğer ucunda ise Napoli şehrine yakın mesafedeki Procida ve İschia adaları...

TAYFUR YAĞCI / İTALYADAN NAPOLİTEN ŞARKILAR

Muhteşem görünümüyle Vezüv yanardağının gölgesinde gerilmiş bir yay gibi, yeni doğmuş ay gibi uzanan Napoli körfezinin iki ucundaki üç ada İtalyanın önemli turistik merkezlerini oluşturuyor. Bunlardan Capri adası yayın bir ucunda ve Sorrento şehrine hızlı gemi hydrofoil ile 20 dakika mesafede bulunuyor. Yayın diğer ucunda ise Napoli şehrine yakın mesafedeki Procida ve İschia adaları. İschia adası, Sorrentodan hızlı gemi Hydrofoil ile 45 dakika mesafede, tabii ki her iki adaya Napoliden de ulaşmak mümkün. Biz Sorrento şehrinde kalıp çevredeki turistik merkezlere, Positano, Amalfi, Ravello,Pompei, Napoli, Capri ve Ischiaya günübirlik yolculuklar yaptık.

Güney İtalyanın bu turistik kasabalarının kuzeye göre önemli bir özelliği hale büyük ölçüde bakir olmasıdır. Bütün bir yıl boyunca turistik özelliğini ve cazibesini yitirmeyen bu bölge insanlarının dost canlısı, sıcak kanlı, sosyalliği sevmesi, biz Türklere o kadar benziyor ki bu yüzden İtalya kendimi ülkemde imişim gibi hissettirir bana daima.

ISCHIA ADASI

Başlarken

Son yıllarda beni İtalyaya çeken bir güç var. 2009 yılı Aralık ayında uluslararası jürinin kabul edip davet ettiği, resimlerim sayesinde katıldığım, uluslararası Floransa Bienali nedeniyle on bir gün kaldığım İtalyada bir sanat ve kültür başkenti olan Floransa merkez olmak üzere, kuzey İtalyada Milano, Venedik, Siena, Orta İtalyada Roma olmak üzere çok güzel günler geçirmiştim. 12 yıl önceki Roma, Napoli, Floransa, Venedik, Pisa ve Capri tatilinden sonra bu benim ikinci İtalya seyahatimdi.

2010 Yılında güzel bir Eylül ayında o güç beni bu kez güney Fransa sahillerinde Coted Azur bölgesiyle birlikte İtalyanın San Remo, Genova, Portofino ve Bologna şehirlerine çekmiş ve Toskana bölgesinin o muhteşem doğasıyla İtalyaya olan tutkum bir kez daha artmıştı. Bu yaz tatilimi farklı bir ülkede farklı bir çoğrafyada, yeni insanlar tanıyarak, yeni ve farklı lezzetler tadmak düşüncesinde iken bu kez kendimi yine İtalyada dördüncü kez, fakat güney İtalya şehirleri Napoli, Pompei, Sorrento, Positano, Amalfi, Capri ve Ischia adasında buldum.

Bir haftalık keyifli bir tatilden sonra güzel İzmirime evime doğru arabayla giderken resim hocam Seba Uğurtan aradı daha önceden seçmelere gönderdiğimiz resimlerimizin atölyeden ondört arkadaşımla birlikte İtalya Leccede ki uluslararası sanat kültür sempozyumu ve sergi etkinliklerine kabul edildiğimizi 08-23 Aralık 2011 de çizmenin güney ucundaki bu güzel tarihi İtalya şehrinde olacağımızı müjdeledi. Yerel kireç taşından yapılmış 16.-18. Yüzyıl palazzoları nedeniyle Barok Floransa olarak da bilinen Lecce heyecanı daha şimdiden içimi sardı.

Anlaşılan o ki İtalya anılarımı bir kez daha, ileri bir tarihte sizlerle paylaşacağım. Heyecanımı, tutkumu, gezip görüp yaşadıklarımı, resim grubumuz SU grubunun başarılarını ülkemizi yabancı ülkelerde onurla nasıl temsil ettiğimizi anlatacağım.

Napoli körfezinde ki cennet adalar yani Capri, İschia, procida ile Sorrento, Positano, Amalfi, Ravello, kasabaları jet sosyetenin vazgeçilmez tatil mekanlarıdır. Bunlardan Ischia adası, Napoli körfezinin batı ucunda, kumlu plajları, kaplıcaları, su ve doğa sporları olanakları ile sakin, huzurlu tatil düşleyen, mavi sularında serinleyip, yemyeşil tepelerinde huzur bulan, termal sulu havuzlarında şifa arayan yabancı turistlerinde gözdesi büyük bir adadır.

Napoli ve Sorrentodan feribot veya hızlı gemiler Hydrofoil ile adaya güvertesinde denizi, güneşi ve rüzgarı hissederek veya kabinde klimalı ortamda serinleyerek kısa süreli ulaşmak mümkün. Capri adasından beş kat daha büyük 46 kilometre karelik adanın kışın nüfusu 60 bin civarında, yazın ise nüfus 150 binleri buluyor. 400den fazla büyüklü küçüklü oteli olan ve turizm sektöründe 25 bin kişinin çalıştığı bu güzel ada, adeta tümüyle büyük bir fabrika gibi. Sorrentodan 45 dakikalık hızlı gemi Hydrofoil ile yaptığımız keyifli bir yolculuk ile ulaştık bu cennet adaya. Ischia limanına yaklaşırken adanın solunda castello Aragonese kalesi, kayalar üzerindeki tüm görkemiyle karşıladı bizi. Küçük şirin limanında karaya ayak basar basmaz, günümüzün en renkli kişisi İtalyanların tüm özelliklerini taşıyan şen şakrak taksi şoförü Pietro çıktı karşımıza. Günlük 150 euro teklifine özlem Sin tatlı dili sayesinde 120 euroya evet dedi ve bütün gün bize aynı zamanda rehberlik yaparak hem adayı gezdirdi hem de her gittiğimiz yerlerle ilgili bilgi verdi.

CASAMICCIOLA VE LACCO AMENO

6 kişilik gurubumuz Pietronun Daihatsu Terrios marka taksisine binerek İschia şehir turunda kıyı boyunca denize girenleri seyrederek, Casamicciola kasabasında kısa bir gezinti molasının ardından ,Lacco Ameno şehrine vardık. Şehrin sahilinde karadan 100 metre uzaklıkta İl Fungo denilen mantar şeklindeki adacık çok ilginç görünüyordu. Yeşillikler ve çiçekler içindeki bu şehirde arkadaşlarımdan ayrılıp, defalarca fotoğraf çekerek kendimden geçmiş bir vaziyette iken Özlem Çnin ve Ayşenin bana vakti hatırlatan sert telefonlarıyla ancak kendime geldim, güneşin altında kavrulmuş bir vaziyette hareket için beni bekliyorlardı. Termal sulu Lido Di Sam Moutana plajının tepesinde kayalıklar üzerinde kurulmuş, harika dağ ve deniz manzaralı 5 yıldızlı SPA Hoteli, Albergo San Mountano Hotelin serinliği, yemyeşil bakımlı bahçesi ve termal sulu,jakuzili muhteşem manzaralı havuzu tüm yorgunluğumuzu unutturdu.

3000 çeşit bitkinin bulunduğu La Mortella bahçelerinden geçtik. Villalar bölgesi Forioda yıllar yıllar önce buraya göç edip gelmiş, Türklerin de yaşadığını öğrenmek hepimizi şaşırtmıştı. Forio tepelerinde adanın en uzun plajı Spiaggia Citaranın son kesiminde termal sulu Poseidou plajları uzanıyordu. Buradaki tesislerde 20 adet büyük SPA havuzu deniz kenarında yeşillikler içinde turkuaz renkleriyle göz alıcı idi.

S.ANGELO VE NEPTUNUS

Açlığımızı ve susuzluğumuzu, S. Angelo kasabasında kayalıklar üzerinde plaj manzaralı Neptünüs restoranda harika deniz ürünleri ve kırmızı, beyaz şarap içerek giderdik. Burada bize servis yapan garson genç kız Alexandra ve garson genç Tudor Türk kökenli imiş gerçekten Türklere çok benziyorlardı. Burda geleneksel İtalyan müzik aletleri ile Napoliten şarkılar eşliğinde harika zaman geçirdik ve restoran şefi Guianni, Alexandra, Tudor , Pietro ile topluca bir anı fotoğrafı çekilip, S.Angelo plajında pırıl pırıl mavi lacivert denize girerek La Dolce Vita İşte tatlı hayat bu dedirtecek arkamızda güzel anılar bırakarak, Serrara Fontana kasabasını geçip 560 metre yükseklikteki Fountana köyüne vardık. Eğer 788 metre yükseklikteki sönmüş bir volkan olan Epomee Dağına çıkmak isterseniz, yürüyerek veya eşek kiralayarak bu mümkün . Buradan Napoli körfezi ve muhteşem Vezüv Yanardağının manzarasını hayranlıkla seyredebilirsiniz. Dağın tepesindeki Buonopane köyünün adı İyi ekmek anlamına geliyor. Bu şirin, dar ve kıvrımlı yollu köyün ekmekleri, yüzyıllar öncesinde çok meşhurmuş ve hala da çok lezzetli ekmekler yapılıyormuş.

Şoförümüz ve rehberimiz Pietronun, dik falezler üzerine kurulmuş yaşadığı şehir Barano Dischiaya uzaktan bakarak, gemimize yetişmek üzere tam bir İtalyan - Türk hızıyla İschia şehir limanına doğru yola çıktık. İschiada castolle Aragonese kalesi civarında Saint Giovan Giuseppefestivali, 1 - 4 Eylül etkinliğini seyredip vapurun serin güvertesinde, Napoli körfezi, Procida adası ve Vezüv Yanardağı manzarasını seyrederek, 25 - 30 metre yükseklikte dik falezler üzerine kurulu Sorrento şehrindeki , Michelangelo otelimize harika bir gün geçirmenin huzuru ile geri döndük.

YARIN: CAPRI ADASI