İtalya'da Napoliten Şarkılar Positano Amalfi Ravello


Avrupa jet sosyetesinin gözdeleri POSITANO, AMALFI, RAVELLO

İnişli çıkışlı yolları, dik merdivenleri, dağın yamacında kartal yuvası gibi duran evleri, resim ve sanat galerileri, limon kokulu mumları ve içkileri, kafeleri ve küçücük sahilindeki plajı ile Positano, görülmesi gereken bir tatil beldesi

TAYFUR YAĞCI / İTALYADAN NAPOLİTEN ŞARKILAR

Capri Adasını dünyanın gözünün içine sokan ve meşhur eden Sophia Lorendir. Bu, ada hala bu İtalyan güzelinin mirasını harcamaktadır, her yıl daha da çok ünlenerek. Hangimiz unuturuz bu badem gözlü, dolgun vücutlu İtalyan dilberini ve onun üstü açık arabayla Caprinin dar ve virajlı yollarında nefis manzaralar eşliğinde araba kullandığı filmlerini.

ÜNLÜ SAKİNLERİ VAR

Positano, Amalfi sahilinin ünlü bir kasabası ama son yıllarda George Clooney sayesinde ününe ün katmış durumda. Bu kez Como gölü kenarındaki villasını bırakıp, yaz aylarında Positanoda tatil yapan bu meşhur İtalyan aktörle anılıyor Positano.

Konakladığımız Sorrentodan denize dik inen dağların yamaçlarında daracık ve virajlı yollardan baş döndürücü uçurumları ve harika sahilleri geçerek ulaştık bu jet sosyetenin gözdesi tatil kasabasına... Ulaşmak tabii ki o kadar kolay olmadı. Otobüsümüzü önceden rezervasyonu yapılmış Positanodan birkaç km uzakta, dağın yamacındaki uçurumun tepesindeki iki otobüslük çıkıntı otoparka park edip, bizi bekleyen 15 kişilik minübüsle gelebildik bu ilginç kasabanın girişine. Bundan sonrası tabana kuvvet... İnişli çıkışlı yolları, dik merdivenleri, dağın yamacında kartal yuvası gibi duran ev, pansiyon, otel, restoran, küçük lüks butikleri, resim ve sanat galerileri, hediyelik eşya satan dükkanları, limon kokulu mumları ve limon likörü meşhur limonçello, kafeleri ve küçücük sahilindeki plajı ile Positano, kesinlikle gidip görülecek bir tatil beldesi.

Bir hekim olarak önerim, dizinizde kireçlenme, belinizde fıtık varsa, yürümede sizi zorlayan ortopedik sorunlar yaşıyorsanız, yol yürürken nefes darlığı çekiyorsanız sakın bu kasabaya gelmeyiniz. Aksi taktirde dağın dik yamaçlarına kurulmuş bu kasabayı park yerinden seyredip dönersiniz geriye.

Küçük plajından Positanoya baktığınızda portakal ve limon ağaçları arasında, begonvillere sarılmış beyaz ve pastel renkli evleri, seramik döşeli terasları ile dağın eteklerine yayılmıştır.

ŞIK VE BAKIMLI

Yöreye özgü seramik çatısıyla göze çarpan, küçük Santa Maria Assunta Kilisesinde 13. yüzyıl tarihli Bizans altar panosu İstanbuldan kaçırılmıştır.

Bu küçük ve Yetenekli Bay Ripleyin çekildiği kasaba nasıl oluyor da bu kadar ünlü oluyor? Daracık sokaklarında dolaşan şık, bakımlı belli ki varlıklı yerli ve yabancı binlerce turisti kendine çekebiliyor.

Nasıl oluyor da İzmirin Çeşmesi, Aydının Kuşadası, Muğlanın Bodrum Marmarisi ve Antalya sahillerinin tatil beldeleri bu varlıklı, seçkin turistleri kendine çekmek yerine sıradan turistleri ağırlayıp her şey dahil sistemiyle tıka basa doyuruyor?

EN FAZLA İKİ GÜN

Halbuki her bir tatil beldemiz doğası, inanılmaz güzellikteki uzun sahilleri, denizi ve son yıllarda sayıları çok artan 5 ve 7 yıldızlı otelleri, İtalyan, Fransız mutfağı kadar, hatta daha lezzetli yemekleri, gündüzü ayrı, gecesi ayrı eğlenceleri ile bu küçücük iki günden sonra canınızın sıkılacağı Positano kadar olamıyor. Koşu yapacak sokakları, bisiklete binilecek yolları, uzun yürüyüşler yapabileceğiniz sahilleri olmayan Positano..

AMALFI: Positanodan sonraki durağımız yine bu sahilin gözde tatil yeri Amalfi oldu. Yolculukta aynı seremoni tekrarlanarak şehir çıkışında arkadaşlarla buluşup, küçük minübüsümüze binip, otobüsün olduğu yere gidip, yine dağın dik yamaçlarında, uçurumların tepesinde kısa bir yolculuktan sonra Positanodan daha büyük Amalfiye vardık.

KÜÇÜK ARABALAR

İtalya seyahatlerimde hep dikkatimi çeken şey küçük arabalardır. Evet İtalyanlar, çoklukla küçük, sempatik arabalara sahipler. İtalya doğasını göz önüne alınca bu akıllıca bir seçim ama, Positano, Amalfi ve Ravello için bence en uygun ulaşım aracı motorsiklet. Kasaba içinde bile motorsiklet için park sorunu yaşandığını söylesem, sanırım siz de hak vereceksiniz bana. Neyseki Amalfide otobüsümüz şehir merkezindeki sahile kadar inip park edebildi, plajda yüzen insanların yanındaki otoparka.

Amalfide yine dik kayalıkların yamaçlarına kurulmuş, daracık sokaklı, dik merdivenli, deniz kenarında, Positanoya göre biraz daha büyük plajı olan, yine sokaklarında zengin turistlerin dolaştığı, küçük kafe, restoranlarıyla sevimli mi sevimli, sempatik mi sempatik bir tatil kasabası.

SOKAKLAR CIVIL CIVIL

10. ve 11. yüzyıllarda Amalfi, Filistin, Mısır, Kıbrıs ve Tunusta kurduğu ticaret limanlarıyla, denizci Pisa ve Cenova cumhuriyetlerine rakip olacak kadar güçlü.

Deniz kenarına çok yakın kasabanın tek geniş meydanı Piazza del Duomoda bir tarafta açık havada küçük masa ve sandalyelerini kurmuş, cafe pizzeria ve dondurma dükkanları, fıskiyeli su havuzu, diğer tarafta ise merdivenlerine oturmuş insanlarla sanki Romadaki İspanyol merdivenlerini hatırlatan geniş, dik merdivenleriyle büyük katedral. Yürüyen, alışveriş yapan, yemek yiyen, şarabını veya soğuk içeceğini içen, kahvesini yudumlayan, fotoğraf çeken, fotoğraf çektiren turistler, turistler, turistler. Her yer cıvıl cıvıl, rengarenk.

Cumhuriyetin şanını simgelemesi için yapımına 9. yüzyılda başlanan katedralin dev bronz kapıları Konstantinopoliste (İstanbul) işlenmiş ve 11. yüzyılda yerine takılmış.

LİMON KOKUSU

Bir başka İtalyan güzeli Amalfinin sokaklarında dolaşırken yine bölgenin vazgeçilmez meyvesi limon kokulu sabunlar, mumlar, limonçello içkisi, seramik hediyelikler, bir tablo güzelliğinde rengarenk meyvelerle dolu manavları, duvarlarında kurutulmuş kırmızı acı biber asılı dükkanlar, evlerin terasları, pencerelerinden sarkan renkli çiçekleri, begonvilleri, küçük havuzlardaki insan, hayvan, kuş heykelcikleri ile pastel renk boyalı evlerin arasında dik yokuşlardan, merdivenlerden çıkarak dağın yamaçlarında dolaşıp gelişmiş bir ülkede olmanın mutluluğu ile Amalfiye veda ettim.

RAVELLO: İlkbaharda İtalturun sahibesi sevgili arkadaşım Hande, İzmir ve İstanbullu iki ailenin evlatlarının Ravelloda düğün organizasyonunu yaptığını bu küçük kasabaya hayran kalıp orada yaşamak istediğini söyleyinceye kadar Ravello ismini hiç duymamıştım.

Kısmet çok yakındaymış. Eylül ayında sevgili Handenin organizasyonu ile kendimi Amalfinin arkasındaki dağlık arazide 362 metre yükseklikteki bu küçük, sakin, dingin Ravello köyünde buldum.

MANZARANIN KEYFİ

Bir zamanlar Hunlar ve Vizigotlardan kaçan Romalılar için bir sığınak yeri olan Ravello, günümüzde ise, mütevazi ve lüks otellerin bir arada bulunduğu bir tatil beldesi. Denizden çok uzakta ama Amalfi sahillerinin eşsiz manzarasına sahip, havuzda yüzerken bu manzaranın keyfini çıkarabileceğiniz otelleri de olan bir köy.

Büyük katedralin yer aldığı tek düzlük alan ana meydandaki kafeler, dinlenmek, sıcak ya da soğuk bir şeyler içmek için ideal ve huzur verici. Ama karnınızı doyurmak istiyorsanız size köyün iç kısımlarındaki küçük, şık restoranları öneriyorlar. Biz de öyle yaptık, geleneksel İtalyan yemekleri ile kendimizi ödüllendirdik.

İLHAM KAYNAĞI OLMUŞ

Ravellonun en ilgi çekici bölgesi Villa Rufolo, içindeki çok çeşitli çiçek ve ağaçları ile, 1880de Richard Wagnere son operası Parsifali yazarken ilham kaynağı olmuş.

Dar ve dolambaçlı bir yürüyüş yoluyla ulaşabileceğiniz Villa Cimbrone, mis kokulu bahçesi ve Amalfi kıyıları ile Salerno Körfezinin muhteşem manzarasını ayaklarınızın altına seriyor.

Ravelloya ayırdığımız süre dolup da bu güzel köyden tam ayrılacağımız sırada katedralde bir İtalyan düğününe rastladık. İtalyada Türk düğünü hikayesi ile başlayan Ravello maceramız bu kez İtalyada bir İtalyan düğünü ile sona eriyordu.

Eğer sessiz, sakin, dingin, huzur içinde bir tatil özleminde iseniz Ravello sizin için uygun bir yer. Yok, benim gibi daha hareketli tatiller sizi çekiyorsa o zaman Ravelloya şöyle bir uğrayıp, gezin, görün, dönün derim.

HOŞÇAKALIN

Seyahatlerimde benim için çekici olan o ülke insanlarının yaşamı, sosyal hayatları, yedikleri, içtikleri, giydikleridir ve onlar gibi o ülkeyi yaşamayı severim. Bu seyahatimde öyle oldu. İtaltur ile yaptığımız İzmir-Napoli-İzmir yolculuğum ve gezip gördüklerim gözlerimde bir renk, kulaklarımda bir ses ve içimde güzel anılar olarak kaldı. Sevgiyle kalın, sağlıcakla kalın, hoşçakalın...