KaliMerhaba Samos Sirtaki ve Halay


SARMAŞIK

Sirtaki ve halay dostluğun simgesi

Gecenin ilerleyen saatlerinde Pythagorion sahilinde sirtaki yapan turistleri görünce, arkadaşlarımın dur ne yapıyorsun diye seslenmelerine aldırış etmeden, aralarına karıştım. Hem sirtaki oynadık, hem de halay çektik...

Kalimerhaba SAMOS / Dr. Tayfur Yağcı

Gezim boyunca, Samosta gördüğüm her güzellik karşısında belediye başkanlarımızın sık sık kulaklarını çınlattım. Çünkü belediye başkanları bir şehrin kaderi veya kadersizliğidir. Bilgili, dürüst, çalışkan, dünyayı iyi takip eden, ekibini iyi kuran, alt yapı olduğu kadar, şehirlerin üst yapısına da önem veren, estetik değerlere dikkat eden, başkanı olduğu şehri "Köykent" olmaktan kurtarıp vatandaşlarının orada yaşamaktan keyif alacağı şehirler haline getirmek belediye başkanlarının en belirgin görevleridir ve buna mecburdurlar. Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşenin bir şehri nasıl modern, güzel ve yaşanılır bir şehir haline getirdiğini bilmeyen, duymayan kalmadı. Demek ki, başkanlar isterse çok iyi şeyler yapabiliyorlar. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de seçildiği günden beri güzel şeyler yapıyor. Beklentimiz İzmirdeki başkanlardan daha güzel daha yaşanılası bir İzmirdir.

Bilirsiniz tatilde insanlar kendini daha özgür hisseder. Çalışma ile geçen bütün yılın yorgunluğundan sonra 3-5 günlük kaçamaklar iyi gelir insana, hele ki farklı bir ülkede iseniz bunun tadı ve farklılığı anlatılmaz yaşanır. O akşam benim içinde öyle oldu gecenin ilerleyen saatlerinde Pythagorıon sahilinde sirtaki yapan turistleri görünce arkadaşlarımın dur ne yapıyosun diye seslenmelerine aldırış etmeden karıştım aralarına ve dakikalarca mutlu bir şekilde sirtaki-halay karışımı oynadım sonradan dost olduğum Finlandiyalı turistlerle. Bu da benim tatilimde güzel bir anı olarak kaldı bana, iyi ki yapmışım.

BENZİNCİDE SORUN

Pazar günü arabamızın benzini azalınca yol kenarındaki ilk benzinciye daldık ama ortada kimseler yok, koyuyorsun parayı makinaya, seni yönlendiriyor ve alıyorsun pompayı eline kendin dolduruyorsun benzinini ama nafile benzin akmıyor. Yoldan geçen Yunanlılar, benzin almaya gelenler herkes bize yardımcı olmaya çalıştı ama maalesef benzin bir türlü akmıyor. Ertesi günü elimizde fişimizle tekrar benzinciye gittiğimizde paramızı hemen ödediler. Elektrikler kesilince makinanın hafızası karışmış tek kurban biz değilmişiz yani. Gelip geçen Yunanlıların bize yardımcı olmalarını takdirle karşıladık.

ARADA 800 METRE VAR

Samos, Yunanistan adalarından Türkiyeye en yakın olanı Psili Ammos ve Posidomodan Kuşadası Dilek Yarımadası (Milli Parkı) sadece 800 metre uzaklıkta. Bu sahillerde yüzerken sanki 40-50 kulaç atarak Türkiyeye gelesi geliyor insanın... Yemyeşil tepeleri ile Milli Park göz kırpıyor sanki bizi baştan çıkarmak için. Nitekim biz Posidonioda güneşlenirken Kuşadasından gelen bir gezi teknesi sahile iyice yaklaşarak selamladı adayı ve bizleri ve döndü gitti. İki ülke işte bazı yerlerde bu kadar yakın birbirlerine.

Posidonide çivit mavisi renkleri masa ve sandalyeleri ile denizin nerdeyse içinde şirin bir restoranda Greek salata, kalamar, fasulye pilaki, kuru cacık ve fava ile yemeklerimizi yerken sohbet ettiğimiz Yunanlı genç garson, yazın sessiz gecelerde Kuşadası Jade Clubın müzik seslerini duyduklarını söyledi. Kuşadasına ve Jade gitmiş ve çok beğenmiş bizim oraları fakat bizce tahmininde bir yanılma vardı; Kuşadası Samosa biraz uzak kalıyordu, müzik sesleri Milli Park sınırındaki Güzelçamlı kasabasından ve de Tofana Diskodan geliyor olmalıydı. Yürüyüş yaparken sahilin ucunda balık ağlarını tamir ederken gördüğüm yaşlı balıkçıyla sohbet ettim.

AVLANMA ANILARI

Geçmişte bir gün balık avlarken Türk Sahil Muhafaza güçlerine yakalanmış ve 1 ay kadar Kuşadasında hapis yatmış zaman zaman böyle avlanma hatalarının her iki taraf balıkçıları için olabildiğini söyledi. Fakat Türklerle ilgili tek bir kötü söz söylemedi ve iki ülke insanının dostluğundan, kardeşliğinden bahsederek, "Bizi birbirimize düşüren yabancı güçler ve özellikle Amerika" dedi ve "Amerika bütün Dünya ülkelerini birbirine düşman ediyor" diye de ekledi. Doğru söze ancak şapka çıkarılır, bende öyle yaptım.

ORTAK ŞARKILARIMIZ

Güzel pırıl pırıl bir eylül sabahında, bahçede çiçekler arasında dört dörtlük kahvaltıdan sonra gezi için Despina Pansiyondan ayrılmaya hazırlanırken dudaklarımdan Ya Mustafa Ya Mustafa şarkısının dizeleri dökülmeye başladı. Sen misin bunu söyleyen Madam Athina ve yardımcısı Madam Eleni hem şarkıya eşlik ettiler hem de bel ve gerdan kırarak, kıvrak bir şekilde dans etmeye başladılar. Bir anda bahçe tam bir dans pistine dönüştü ve alkışlar Athina ve Eleni içindi. İşte iki ülke arasındaki benzerliklerden birisi daha, bazı şarkılarımız bile ortak ve müziklerimiz birbirine çok benziyor. Güne güzel başladık yine...