Karayiplerin en büyük adası olan Küba sizi her an şaşırtmaya hazır büyüleyici doğal güzelliklerin ve karşıtlıkların ülkesi

Seyahatimiz boyunca bir karış çıplak toprak görmedik çünkü bol yağışlı tropikal iklimden dolayı her yerde yemyeşil ormanlar, pirinç, tütün, şeker kamışı tarlaları, her an bulutlanıp yağmaya hazır mavi gökyüzüne uzanan palmiyeler, Karayip Denizi'nin ayakları yakmayan ince kireç taşından beyaz kumlu plajları ve dünyanın en güzel turkuaz renkli denizi işte Küba böyle bir yer.

HABANA VİEJA

Yaklaşık bin tarihi yapının bulunduğu Eski Havana en büyük sömürge dönemi kentlerinden biri. Küba'nın tüm belli başlı şehirlerindeki tarihi yapılar 1958 devriminden önce, koloniyal dönemde sömürgeci ülkeler tarafından yapılmış yapılar. Adeta bir açık hava müzesini andıran Eski Havana, turistlerin en çok ilgi gösterdiği hareketli yaşamı olan, çok sayıda tarihi kale, katedral, manastır, saray ve meydanın yer aldığı, dar sokaklarında dolaşıp, insanların yoksul yaşantısını gözlemleyebileceğiniz bir bölge. Küba hükümetinin, 30 yılı aşkın bir süredir devam eden yenileme çalışmalarıyla bu eski ama estetik yapıları, müze, otel, restoran, butik ve şık barlara dönüştürdüğünü gözlemledim. Fakat o kadar çok eski ve tarihi bina var ki henüz restore edilmeyen binalarda Kübalıların yaşantısı çok zor koşullarda devam ediyor.

KAPI ÖNÜ SOHBETİ

Turistlerin, Küba halkının yoksul yaşantısı ile karşılaştığı bu sokaklarda, yıkık dökük binaların, balkonların, camsız tahta panjurlu pencerelerin arkasındaki hayatlar sokaklara taşmış vaziyette. İnsanlar kapı önlerinde oturmuş sohbet ediyor, çocuklar sokaklarda oynuyor. Plaza Vieja, eski Havana'nın bu en büyük meydanında binaların çoğu restore edilmiş. Çok güzel cafe, bar ve restoranlar turistlerle dolu. Meydandaki horozun üstündeki çıplak kadın heykeli ilgi çekiciydi. Yine Catedral de La Habana ve onun önündeki meydanda, şık cafe restoran ve para karşılığı fotoğraf çektiren geleneksel kıyafetli puro içen kadın ve erkek Kübalılar ortamı renklendiriyordu. Meydandaki katedralin asimetrik çan kuleleri ve zarif ön cephesi meydana güzel bir hava katmış. Katedralin içindeki rengarenk vitraylar ve duvar resimleri çok güzeldi. Tüm eski Havana sokak ve meydanlarının zemini çok güzel estetik parke taşları ile döşeli. Küba'da tüm şehirlerdeki eski yollar, binaların orijinalliği korunmuş.

PARK CENTRAL HAVANA

Havana'da birçok meydan ve park var. Bunların içinde Kübalıların gözdesi Parque Central, çünkü şehrin nabzı burada atıyor. Eski kongre binası Capitol'e çok yakın ağaçlar arasındaki bu meydanın bir köşesindeki banklarda oturan Kübalıların sohbeti Beyzbol maçlarının hararetli yorumu, tıpkı bizim futbol fanatikleri gibi. Aynı zamanda siyasi sohbetler de burada yapılıyor. Beyaz kubbeli eski kongre binası Capitol tüm görkemi ile şehrin hemen her yerinden görülebilen bir yapı. Giriş salonunun mermer zeminine yerleştirilen sahte bir 25 karat elmas, Küba'daki bütün mesafelerin ölçüldüğü nirengi noktasıdır. Sahilde Malecon Bulvarı, özellikle akşam saatlerinde Kübalıların gözde buluşma yeri ama sahil duvarının üzerine oturup sohbet edebiliyorlar veya yürüyüş yapıyorlar, oturacak cafeler hiç yok. Calle Obispo, alışveriş caddesinde, dükkanlar, barlar, cafeler ve Kübalıların çok sevdiği Coppelia dondurmacıları mola vermek, dinlenmek içim size fırsat sunuyor.

ATATÜRK HEYKELİ

Plaza de Sanfrancisco meydanı'nda kilisenin önündeki müzisyen heykelinin sakalı ve sol el parmağını tutup bir dilek dilerseniz, dileğinizin gerçekleşeceğine inanılıyor, tabi ki ben de dileğimi tuttum. Meydandaki Rahip ve yerli halkı temsil eden heykel ise kilisenin biz sizin yanınızdayız mesajı veren bir misyonerlik örneği. Havana'da büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün yeşillikler içindeki bir parktaki büstü hepimizi gururlandırdı. Çünkü O, Cumhuriyetimizin kurucusu, bütün dünyanın örnek aldığı bir dünya lideri idi.

Dr. A. Tayfur Yağcı