La Dolce Vita İtalya Kızıl Şehir Siena


SARMAŞIK

Ortaçağı yansıtan kızıl şehir Siena .

İnsana ürperti veren, bazen tek bir insanın geçebileceği kadar dar, bazen de tek bir arabanın geçebileceği kadar geniş! taş döşenmiş karanlık sokakları ürküntü verici Sienada dolaşan Ortaçağ insanlarının ayak seslerini, atların nal seslerini hissedebilirsiniz.

La Dolce Vita Tatlı Hayat İTALYA / Dr. A. TAYFUR YAĞCI

Bugüne kadar seyahat ettiğim ülkelerde gördüğüm onlarca şehir içerisinde inanılmaz bir ortaçağ şehri ile karşılaştım. Fası anlattığım Büyülü Fas yazı dizimde Marakesten bahsederken yine "Kızıl Şehir" başlığı kullanmıştım çünkü ordaki binalar doğaya hakim kızıl topraktan inşa edilmişti. Sienada ise binalar kızıl kiremitten inşa edilmişti ve bir başka inanılmaz "Kızıl Şehir" ile karşı karşıya idim. İnsana ürküntü veren bazen tek bir insanın geçebileceği kadar dar, bazen de tek bir arabanın geçebileceği kadar geniş! taş döşenmiş karanlık sokakları ürküntü verici idi. Sanki buralarda dolaşan ortaçağ insanlarının ayak seslerini, atların nal seslerini hissediyordum.

PIAZZA DEL CAMPO

Şehrin sosyal hayat merkezi olan Piazza del Campo şehirde görebileceğiniz tek büyük meydan, etrafı şık kafe, bar ve restoranlarla çevrili ortası çukur, midye kabuğu gibi bir yer. İlk işimiz meydanı çevreleyen şık bir kafede oturup etrafı seyretmek ve bir şeyler atıştırmak oldu. Benim tercihim tiramisu ve esspresso idi.

Bu meydan yılda iki kez düzenlenen Palio geleneksel at yarışlarının yapıldığı yer aynı zamanda. At yarışı deyince bizim Şirinyer Hipodromu gibi büyük bir alan düşünmeyin sakın bu küçük meydandaki at yarışı sadece ve sadece 1 (bir) dakika sürüyor.

Her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos tarihlerinde saat 19.00 gibi düzenlenen Palio at yarışının kökeni 14. yüzyıldan beri kutlanan geleneksel bir festivale kadar uzanıyor. Rönesans kıyafetleri içindeki şövalyeler ve askerler geçitten sonra bayrak gösterileri yaparlarmış. Bayrakların üzerindeki kartal, kirpi, salyangoz ve kaz gibi amblemler Sienanın 17 bölgesi ile komşu bölgeleri simgelermiş. Gösterilerden sonra 10 binici, Piazzo del Campo meydanı çevresinde çıplak, eyersiz at üzerinde 1 dakika süren bir yarış sonrası birinci gelenin ödülü ipek bir flama olan Paliodur.

DAR SOKAKLAR

Evet gerçekten bu ilginç yapısıyla bir mücevher gibi korunmuş bir ortaçağ şehri olan Siena,kaliteli üniversiteleriyle uluslararası bir kültür merkezi kimliği kazanmış aynı zamanda. Elimde harita şehrin daracık sokaklarında hayretler içerisinde dolaşırken, elinde kitaplarla dolaşan fakülte olarak kullanılan binaların önünde sohbet eden genç üniversitelilerle karşılaştım hep. Siena, Venedik ve Floransadaki üniversiteler, kampus şeklinde değil şehrin her yerinde fakülte olarak kullanılan tarihi binalar çıkıyor karşınıza.

TOSKANA VADİSİ

İtalyanın en verimli topraklarının olduğu Toskana vadisinin bu şehri aynı zamanda en kaliteli zeytinyağı ve meşhur kırmızı şarapları ile biliniyor.

Şehrin her yeri 4-5 saatte yürüyerek gezip görülebilir. Yine hemen her şehirde olan Duomo katedralı, Piazzo del Campo meydanındaki Gotik belediye sarayı Palazzo Pubblico ile yanında 102 metre yüksekliğinde 503 basamaklı şehrin sembolü Torne del Mangia dell Opera Metropolitana, daracık sokaklardaki şık mağzalar, kafe ve restoranlar sürekli çalışan ve çevre yoluna inen 5 katlı yürüyen merdivenleri ile Siena görülmeye değer ama buna göre yaşamak için fazla eski ve kasvetli bir şehir.

İtalyan yemekleri ve kadınları.

Bence dünyanın en iyi giyinen, aksesuarları en güzel kullanan zarif, güzel, mis gibi parfüm kokan çekici İtalyan kadınları, bakımlı yakışıklı erkekleri ve de ressam kimliğimle ilk defa davetli olarak katıldığım sanat şöleni gibi bienali ile Floransa ve İtalya artık anılarımda hep farklı bir yerde olacaktır. İtalyan kadınları nasıl oluyordu da pizza, makarna yiyip, şarap içerek böyle zayıf kalabiliyorlardı. Bence İtalyanlar yemesini ve de içmesini bir yaşam biçimi haline getirecek şekilde başarabilmişler. Üç öğün yemek yiyiyorlar ama kesinlikle ölçüsünü biliyorlar.