La Dolce Vita İtalya Rönesans ve Floransa


Dünyanın sanat başkenti Floransada Rönesansın ünlü dehaları Dante, Boccacio, Giotto, Donatello, Botticelli, Michelangelo, Leonardo da Vinci, Celluni ve Machiavellininin eserleri her yerde karşınıza çıkar ve sizi hayretlere düşürür.

La Dolce Vita Tatlı Hayat İTALYA / Dr. A. TAYFUR YAĞCI

Değerli Yeni Asır okurları bugün sizlere dünyada yeni bir dönemin başlamasına neden olan, Rönesansın doğduğu şehir, inanılmaz güzellikte bir tarih, sanat müzesi Floransadan sesleniyorum. Ortaçağ boyunca Avrupa ülkelerinde bilim, sanat ve mimari kilisenin egemenliği altında kalmıştır. Resim, heykel, müzik, edebiyat ve mimari Tanrıyı yüceltmek amacı ile yapılıyordu. Yeniden doğmak anlamına gelen Rönesans ile birlikte, hayatın, sonuna kadar yaşanması gerektiği dünyadaki bilgi, güzellik ve zevklerden faydalanmanın çok önemli olduğu düşüncesiyle sanat ve bilim bu yönde ilerlemiştir.

Dünyanın sanat başkenti Floransada Rönesansın ünlü dehaları Dante, Boccacio, Giotto, Donatello, Botticelli, Michelangelo, Leonardo da Vinci, Celluni ve Machiavellininin eserleri her yerde karşınıza çıkar ve sizi hayretlere düşürür. Gezip görülecek 70e yakın müze, 24 tarihi kilise, pek çok mağaza, restoran, meydan ve tarihi eser dolu sayısız sokak vardır. Kenti gezmeye Michelangelo tepesinden başlamanızı öneririm. Burada Michelangelonun ünlü Davud heykelinin bronz bir kopyasını görebilirsiniz. Kentin kuşbakışı görüntüsü, kırmızı kiremitli binaları, Arno nehri ve ünlü Vecchio köprüsü, katedral, kilise ve müzeler ile şehri çevreleyen yemyeşil tepelerin uyumu size rüya şehirde olduğunuz izlenimini veriyor.

VECCHIO KÖPRÜSÜ

Arno nehri boyunca kısa yürüyüşten sonra Vecchio köprüsündeki altın ve kuyumcu dükkanlarının çekici görüntüsü eğer yanınızda eşiniz, sevgiliniz var ise size pahalıya patlayabilir. Hayır ben romantik takılırım diyor ve de sevginizin sonsuza kadar sürmesini istiyorsanız köprü üzerindeki heykelin koruma demirlerine bir asma kilit de siz takabilirsiniz.

SIGNORIA MEYDANI

Piazza della Signoria, Floransanın politik ve sosyal meydanıdır. Burada palazzo Vecchionun girişinde Michelangelonun ünlü "Davud" heykelinin mermer kopyasını hayretle seyredebilirsiniz. Bu heykelin aslı Accademia Müzesindedir. Geniş bir meydan olan Signorianın etrafı muhteşem görüntüde heykeller ile çevrilmiş.

Signoria meydanı ile Arno nehri arasında kalan Uffizi Müzesi dünyanın en büyük müzelerinden birisidir. Floransaya ilk gelişimde saatler süren uzun kuyruklardan dolayı gezemediğim bu müzeyi Aralık ayında bile 1 saat sırada bekliyerek gezebildim. 16.ncı yüzyılda yapılan bu bina, başlangıçta çeşitli devlet dairelerinin merkezi olarak kullanılmış daha sonra müze haline getirilmiş.

DUOMO KETADRALİ

Santa Maria dei Fiori (çiçeklerin Azize Meryemi) olarak bilinen ünlü Duomo Katedrali, Floransanın dini merkezidir ve Katedral ile önünüzdeki vaftizhanenin muhteşem görüntüsü ve büyüklüğü sizi hemen etkisine alacaktır. Katedralin gerçekten de büyüleyici olan kubbesi, ilk çağdan bu yana yapılan ilk dev kubbedir ve kilometrelerce uzaktan görülebilir. Duomo Katedralinin ayrı duran Çan Kulesi (Campanile)nden eğer şehri kuş bakışı görmek istiyorsanız 414 basamağı tırmanmak zorundasınız. Kapanışa az bir zaman kaldığı için maalesef ben kuleye tırmanıp o güzelliği seyredemedim.

Duomonun karşısındaki Floransanın en eski binası olan ve bir Roma tapınağı olduğuna inanılan sekizgen şeklindeki Vaftizhanenin "Cennet Kapıları" olarak bilinen altın kaplama bronz kapıları ünlüdür. Ama asılları şehirdeki diğer birçok eser gibi Museo dell Opera del Duomoda sergilenmektedir. Şehrin meydanlarında, katedral ve kiliselerindeki heykellerin hemen hemen hepsi kopyalarıdır ve asılları değişik müzelerde sergilenmektedir.

Dilek tutun

Sizlere Floransayı tam olarak anlatabilmem mümkün değil ama eğer bu şehre tekrar gelmek ve bu güzellikleri doyasıya yaşamak istiyorsanız Floransanın en işlek alışveriş caddelerinden biri olan Via Por Santa Mariada bir avlunun altında bulunan 17. yüzyıldan kalma yaban domuzu heykelinin burnunu okşayıp su akan ağzına attığınız madeni para eğer alttaki mazgalın içine düşerse Floransaya tekrar geleceksiniz demektir ve bu size şans getirecektir. Benim param mazgalın içine düştü. Haydi hayırlısı.

FLORANSADA BİR TÜRK RESSAM

Ressamlar topluluğu İzmir Su Grubunun kurucu başkanı ve küratörü, ülkemizin tanınmış sanatçılarından Seba Uğurtan, 20 kişilik Bienal Bilimsel Komite üyeliğine seçilen tek Türk sanatçısı idi.Bilgisi ve ikili ilişkilerdeki mükemmel diyalogları ile ülkemizi çok başarılı bir şekilde temsil ederek adımızı hafızalara kazıttı. Tebrikler ve de teşekkürler sayın Seba Uğurtan.