Midilli Yıldızlar Gökyüzünde Güzel


SARMAŞIK

Midillide yıldızlar, otelde değil gökyüzünde parlıyor

Giriş tarihi : 17.01.2011, Pazartesi 16:25 Güncelleme : 16:25

Sabahın erken saatlerinde Petradaki otelin pirinç karyolalarındanda uyanmak ve güne Dikili ve Ayvalıktan da duyulduğu söylenen horoz sesleriyle uyanmak bütün yorgunluğunuzu alacak

Başlarken...

Kış soğuklarını yaşadığımız bu günlerde sizlerle içimizi ısıtacak, ağustos sıcaklarını hissettirecek, Egenin serin sularında kulaç atmanın dayanılmaz hafifliğini özlettirecek, Midilli adasındaki tatil anılarımı paylaşmak istiyorum.

Eylül ayında seyahat ettiğim Nice, Monaco, Monte Carlo, Cannes, Genova, Bologna, San Remo, Portofino anılarıma öncelik vermiş ve yine gazeteniz Yeni Yasırda sizlerle paylaşmıştım. Bu gezdiğim yerlerin görkemi ve zenginliği yanında biliyorum Midilli adası biraz mahsun kalacak ama burada da bakir koylarda denize girmenin, trafikten, insan kalabalıklarından uzakta, sadece vespa motosikletli, adalı Yunan kızlarının hoş görüntüsüyle sessiz, sakin huzurlu bir tatilin farklılığını ve güzelliğini inanıyorum ki sizler de seveceksiniz.

Eğer yıldızları otellerde değil, gökyüzünde görmek istiyorsanız, haydi takılın bana, Adada tatil yapmanın dayanılmaz rahatlığını yaşayın benimle.

Uzakları yakınlaştıran, farklı ülkelerde yaşayan insanları buluşturup, kaynaştıran ulaşım araçlarının ve seyahati kolaylaştıran etkinliklerinin yaratılmasıdır. Son yıllarda komşumuz Yunanistan ve adalarla ilgili seyahat kolaylıkları biz iki ülke insanlarının birbirimizi daha iyi tanımak ve aramızdaki dostluğun gelişmesi açısından çok büyük katkıları olmuştur. Ana karaya uzak Yunan adaları halklarının, Samos, Sakız, Midilli, Simi, Meis gibi alışveriş için günübirlik sadece kimlik kartlarını göstererek ülkemiz şehirleri Kuşadası, Çeşme, Ayvalık, Dikili, Kaş, Datçaya gelip gitmeleri, bizim de yeşil pasaporta vizenin kalkmasıyla buralara karar verdiğimiz anda, elimizi kolumuzu sallaya sallaya kolaylıkla gidip, gezip görebilmemiz, zaten bir elmanın yarısı gibi birbirine çok benzeyen iki ülke insanlarının geçmişte yaşanan düşmanlıkları unutup dostluklarını pekiştirmesi açısından çok faydalı olmuştur ve daha da olacaktır. Yeter ki iki ülke politikacıları ve ABD, AB ülkeleri bunu siyasi malzeme olarak kullanmasınlar, kardeşçe komşuluk ilişkisi yaşamak isteyen halkların arasına girmesinler.

Biz de bu duygularla, kendi arabamızla ulaştığımız Ayvalıktan hergün akşam saatlerinde kalkan Midilli feribotuna gidiş-dönüş kişi başı 50 tl ödeyerek ulaştık bu sakin adaya. İzmirde yaşayanlar için yaz tatili deyince aklımıza, ben de dahil olmak üzere hep Çeşme, Kuşadası, Bodrum, Marmaris ve Antalya sahilleri gelir. Karşıyakalıların bir kısmı yakınlığından dolayı Foçayı tercih ederler ama daha kuzeye yani körfez bölgesine gitmeyi hiç düşünmeyiz.

Bu seyahatimde farkettim ki yazın Midilli de dahil olmak üzere bu bölgede havanın nemi çok az, bunaltmıyor, üşütmüyor, limonata gibi yani, işte böyle bir havada 1 saat 15 dakika süren bir yolculukla ulaştık Midilliye. Feribotun Ayvalıktan ayrılışı inanılmaz güzeldi, sanki Suveyş kanalından geçer gibi tüm gemi ve teknelerin dubalarla işaretlenmiş dar bir deniz yolundan masmavi denizde, arkalarında bembeyaz köpükler ve izler bırakarak geçişini zevkle izledik.

Gün batımında vardık Midilliye. Feribottan adanın görüntüsü, gün batımının kızıllığıyla birlikte çekici ve güzeldi. 4 günlük tatil için bu adayı seçmekte doğru bir karar verdiğimizi düşündük arkadaşlarımla. Midilliye gitmeden önce, adayı bilen arkadaşlarım, konaklamak için adanın kuzeyindeki Molivos veya Petrayı tercih etmemizi önermişlerdi bize. Bir de 30 Ağustosta Türkler adalara akın edecek aman otel rezervasyonunuzu yaptırmadan gitmeyin demişlerdi. Biz de Petrada yaptık otel seçimini fakat Türklerin adayı istila etmesi doğru değildi, feribottan indikten sonra pasaport kontrolünden hızla geçtik eski ve bakımsız gümrük binasından. İlk işimiz, adanın her tarafını dolaşabilmek, ayak basmadık yer bırakmamak için araba kiralamak oldu. Artık karnımız iyice acıkmıştı, akşam yemeğimizi sahildeki şirin bir restoranda deniz ürünleri ve mezeleriyle Uzo rakımızı, sağlığımıza ve güzel tatilimize dilekleriyle içerek tamamladık. Gece yarısı, dağlık arazide dar ve kıvrımlı yollardan geçerek 1,5 saatte ulaştık Petradaki otelimize ve küçük otelimizin sempatik sahibini resepsiyonda uyuklayarak bizi beklerken bulduk. Pirinç karyolalı yataklarımıza uzanır uzanmaz uykuya daldık günün yorgunluğuyla.

Sabah erken bir saatte ama dinç ve dinlenmiş olarak horoz sesleriyle uyandık. Adada huzurlu, sessiz, sakin, dingin bir günün habercisiydi sanki, Dikili ve Ayvalıktan da duyulduğu söylenen bu horoz sesleri.

YARIN: MİDİLLİ, MOLİVOS VE ALAÇATI