Sakız'ın Güneyi Orta Çağ Havası Esiyor


SARMAŞIK

Sakız'ın güneyi Orta Çağ havası esiyor

Giriş tarihi : 22.02.2012, Çarşamba 15:48 Güncelleme : 15:48

 

Korsan saldırılarından korunmak için kale duvarları içine yapılan Mesta, Olimpia ve Pirgi köyleri çok iyi korunup günümüze kadar gelmeyi başarmış. Bu köylerde Orta Çağ havasını bulmak mümkün

 

SAKIZ'DA HAFTA SONU / DR. TAYFUR YAĞCI

 

Sakız Adası'nın şehir merkezi bugünkü konumuyla aynı yerde, limanın çevresinde antik çağlardan, günümüze kadar gelişerek büyümüş. Bir şehri tanımanın en güzel yolu elde harita, sokaklarını adım adım yürümek. Ama mesafeler uzayınca burada en doğrusu bir araba kiralamak. Tabii ki tüm Yunan adalarında olduğu gibi motorsikletle yolculuk, adalı gençlerin ilk tercihi. Gerek şehir merkezinde gerekse, köy, kasaba ve plajlara giden tüm yollar kaliteli asfalt kaplı. Bakmayın siz Yunanlıların batıyoruz feryatlarına. Kişi başına düşen milli gelirleri 32 bin dolardan 27 bin dolara düşünce (yurdum insanının 10 bin dolar)sefalet tellallığı yapıyorlar ama keyiflerinden, siestalarından zerre kadar taviz vermiyorlar. Ben sokaklara, kafe, restoran ve mağazalara bakıyorum gezdiğim şehir ve ülkelerde, her yer cıvıl cıvıl, mağazalar, restoranlar dolu, insanların yüzü gülüyor. Fransa'da öyleydi. İtalya'da öyleydi.

Gelelim yolculuğumuza, Sakız Adası'nın güneyi, kuzeyi ve orta bölgesini dolaşmış birisi olarak söyleyebilirim ki, gezip görmeye değer tek bölgesi güneyi.

 

KALE İÇİNDEKİ KÖYLER

Adanın damla sakızının üretildiği güney kısımlarında yer alan Orta Çağ'dan kalma köylerin mimarisi korunma amaçlı kale köyleridir. O zamanlar sıkça maruz kalınan korsan saldırılarından korunmak için kale duvarları içine yapılmıştır. Bunlardan Mesta, Olimpia ve Pirgi iyi şekilde korunup günümüze kadar gelmeyi başaran köylerdir. Bunların her biri insanların yaşadığı ve Sakız Adası'na gelen turistlerin mutlaka ziyaret ettiği köylerdir.

Mesta, tam bir taş köydür. Taş kaplı, daracık kemerli sokaklarında dolaşmak insanı yüzyıllar öncesine götürür. Burada görülmeye değer iki kilise bulunmaktadır. Bunlardan biri 19. yüzyıla ait ahşap oyma tablosuyla eski Taksiarhon kilisesidir. Kastruhoria, kale köyleri arasında en az değişikliğe uğrayan ve günümüze kadar gelmeyi başaran, ana kapısıyla, tam ortasında bulunan merkezi kulesiyle birlikte Olimpia köyüdür.

Bu köylerin içinde en etkileyici olanı ise evlerin dış cephelerine kazıma usulü süslemeler yapılmış Pirgi köyüdür. Kışın yalnızlığı yaşayan bu köylerin sokaklarında tek tük burada yaşayan köylüleri ile meydanlarında yazın gelmesini bekleyen boş masa ve sandalyeleri ile cafeleri insan seslerine hasret bir şekilde ziyaretçileri beklemekte.

Sakız Adası Yunan adaları içerisinde en canlı yaşayan adalardandır. Ada halkı denizciliğin ve zeytin, sakız tarımı ile turizm gelirlerinin onlara sağladığı ekonomik refah ile rahat bir yaşam sürmektedir. Tabii ki bunda yaz-kış adaya akın eden Türk turistlerin de büyük payı vardır. Benim için her yer gidip gezilmeye görülmeye değerdir ama bir kez olmak şartıyla sonraki seyahatler asla ilk olmanın heyecanını vermiyor hele bu iki günde her tarafı gezip görülecek küçük bir ada ise hiç vermiyor o ilk coşkuyu. Sakız Adası defalarca gidip, gezilip, alışveriş edilecek bir yer değil kanımca. Ülkemizde ve sahillerimizde o kadar güzel yerler var ki. Güney bölgesi plajları ile ünlüdür ama kışın hüzünlü bir sessizlik hakimdi bu plajlara. 

Karfas, şehir merkezine 10 km uzaklıkta adanın en ünlü ve kalabalık plajlarından biridir. Bölgenin tamamı turistik olduğundan turistlerin en uğrak yeridir.

Megas Limniouas, şehir merkezine yakınlığı nedeniyle adanın en çok rağbet gören plajlarından birisidir.

Aya Fotia, Lilikas, Vrulidia ve Komi, bu bölgenin plaj, kafeterya, kafe ve restoranlarıyla ünlü turistik yerleridir.

 

YOLLARDA TÜRBELER

Seyahat ettiğim diğer Yunan adalarında gördüğüm yol kenarı türbeleri Sakız'da da dikkatimi çekti. Maalesef trafik kazasının olduğu yerde, hayatını kaybedenler için yapılan bu türbeler, araç kullananlar için dikkatli olmalarını hatırlattığı gibi, yakınlarını kazada kaybedenler için ziyaret ve dua edilen mekanlar olmuş. İçinde yanan mum ve dini motiflerle sanki küçük birer kilise haline dönüştürülmüş.

Adaların en yaygın ulaşım aracı motosikletler. Özellikle genç kız ve erkeklerin tercih ettiği maalesef en çok kaza yapılan ulaşım aracı. Hız tutkunu gençlerin hayatını kaybetmesinin en büyük nedeni olmuş ne yazık ki.

 

SAKIZ'DA ALIŞVERİŞ

Adaya adını veren damla sakızından yapılan kozmetik ürünler, tatlılar, reçeller, şekerler, aperatif likörler hemen her hediyelik eşya satan dükkanın vitrinini süslüyor. Dikkatimi çeken şey, bütün bu ürünlerin çok güzel ambalajlarla sunulması idi. Adada yetiştirilen portakal ve mandalinadan yapılmış meyva suları orijinal şişelerde satılıyor.

Sakız Adası'nın karekteristik lezzeti olan düğünlerin vazgeçilmezi acıbademli soğuk suyla karıştırılmış Sumada içeceği buraya özgüdür.

Yazılıp, çizilenlerden insan etkileniyor. Ben de bunlardan etkilenip adanın peynirlerinden hediye olarak almıştım ama şunu söyleyebilirim ki bu peynirler asla ucuz değil ve bizim Ezine beyaz peynirimiz ile tulum peynirimiz yanında damak tadı olarak sonda sıfır kalırlar.

Ouzo rakısı ise sanki ispirto içiyormuşsun gibi tadı ile Türk rakısının lezzetiyle asla rekabet edemez. Sahip olduğumuz değerlerin kıymetini iyi bilelim, onların lezzetleri kadar, güzel, sağlıklı ambalajlarla sunumunu ve reklamını iyi yapalım. Kahvemize, baklavamıza, nazar boncuğumuza, dönerimize, kebabımıza, fındığımıza, zeytin ve zeytinyağımıza, geleneksel tadlarımıza sahip çıkalım, doğal güzelliklerimizi koruyalım. Tanrı her şeyin en güzelini bize vermiş yeter ki kıymetini bilelim. 

 

BİTTİ