Soğuk kış günlerini yaşadığımız bu günlerde sizlere sıcak bir yaz seyahati ile merhaba demek içinizi yaz özlemiyle ısıtmak istiyorum.
Bu sefer rotamız ve anılarımız Türkiye'ye sadece 10 dakika uzaklıktaki Kos adasıyla ilgili... Evet yanlış duymadınız, Yunanistan'ın Kos, diğer adıyla İstanköy adası hızlı Katamaran ile Turgutreis'e sadece 10 dakika, Bodrum'a ise 20 dakika uzaklıkta beyazlar içinde 32 bin nüfuslu şirin, güzel bir ada. Bugünkü Yunanistan topraklarına son katılan yerler olan 12 adalar diye bildiğimiz adalar Kos (İstanköy), Rodos, Patnos, Leros, Kalymnos, Astypalaia (İstanbulya), Nisyros (İncirli), Tilos, Simi (Sömbeki), Chalki, Meis (Kastellerizo) ve Karpathos'dan (Kerpe) olusuyor. Hepsi de Türk sahillerine yakınlığı ile bilinen bu 12 ada, 1912 tarihine kadar Osmanlı'nın, 1948'e kadar da İtalya'nın egemenliğinde kalmış. İkinci Dünya Savaşı'nı kaybeden İtalyanlar savaş tazminatı olarak 12 adayı Yunanistan'a vermiş.GİDİŞ DÖNÜŞ 28 EUROBodrum'dan, kalenin yanındaki limandan her gün 09.00 ve 17.00'de kalkan hızlı Katamaran tekne ile Kos'a gitmek mümkün. Dönüşte ise tekneler sizi Bodrum'da yeni yapılan feribot limanına bırakıyor. Yeşilmarmaris Lines veya Bodrum Express Lines acentalarından gidiş dönüş 28 euro'ya aldığınız biletlerle ulaşmak mümkün Kos'a. Günübirlik sabah gidip akşam dönmek şeklinde bir yolculuk size sadece Kos Town denilen şehir merkezini gezme fırsatı verecektir. Eğer ben, bu adayı, gecesi ve gündüzü ile, kasaba ve köyleri ile yaşamak ve tadını çıkarmak istiyorum diyorsanız 2, maksimum 3, gece ve gündüz size yetecektir. Biz, Bodrum'dan saat 17.00'de, göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir sürede Bodrum'un, Gümbet, Ortakent, Bitez, Yahşi, Akyarlar, Turgutreis sahillerini seyrederek ulaştık bu adaya. Her ada seyahatinde yaptığımız gibi adayı karış, karış dolaşıp keşfedebilmek için arabamızı kiralayıp, Kos Town diye bilinen adanın merkezinde sahilde limanın tam karşısında V. Georgio bulvarındaki, şirin güzel temiz Astron oteline yerleştik. KOS'TA YEMEK Kos'ta ilk akşamımız sonbahar yağmurunun karşılamasıyla başladı. Yemek için hiçbir zaman zorlanmayacağınız Yunanistan ana karası ve adalarda 400 yıl Osmanlı egemenliğinde ve çok sıkı komşuluk ilişkilerinde uzun yıllar yaşanmış olmanın getirdiği benzerlikler size kendi ülkenizdeymiş hissini veriyor. Et ve tavuk döner, ki yunanlılar dönere Gyros diyorlar, kebap çeşitleri, şiş kebap karşınıza Souvlaki adıyla çıkıyor, kuzu pirzola, bekri meze tabağı, musakka yemeği, bizden farklı olarak peynirli pişiriliyor, pilav, köfte, kalamar, kefal, barbun ve balık çeşitleri, çoban salatası, fasulye pilaki, cacık, yaprak sarma, biber dolması, beyaz peyniri, baklavası, muhallebisi, revani, ayva tatlısı vs. tüm benzer yemek ve tatlılar karşınıza her yerde Geleneksel Yunan mutfağı adı altında çıkıyor. İlk akşam tercihimiz bir Yunan tavernasında buzuki ve gitar ikilisinin grek müziği eşliğinde, deniz ürünleri ve balık yiyip, sirtaki ve halay çekerek ve de yemekleri gibi bazı benzer şarkılarımız Ya Mustafa Ya Mustafa, Üsküdar'a gideriken gibi söyleyerek neşe içinde geçirdik. BALIK BİZDE DAHA UCUZYunan adalarının deniz ürünü mezeleri lezzeti ve ucuzluğu ile çok sık konuşulur hale geldi (balık hariç çünkü balıklar bizden 2- 3 kat pahalı) hatta bazıları hafta sonları sırf bunun için yaz kış demeden sakız adasına gittiğini söylüyor.Bu kez sizlere geçen hafta sonu arkadaşlarımla birlikte yeni keşfettiğim Urla İskelesi'ndeki balık restoranlarının en sonunda yer alan ADRES balıkçısından bahsetmek istiyorum. Ben hiçbir Yunan adasında böylesi lezzetli ve kaliteli deniz ürünleri yemedim, fiyatlarda uygun. Bizim tercihimiz Kalamar dolması, deniz mahsullü erişte, deniz mahsullü börek, semiz otlu sübye, deniz mahsullü pazı sarma ve hiçbir yerde böylesi lezzetli yemediğim sıcak karışık ot (muhakkak deneyin) çeşitlerini bir kez olsun tadın derim. Damak tadına düşkün, çok ülke gezmiş ve dünya lezzetlerini bilen ben ve arkadaşlarım tam not verdik. İşletmecisi Oya- Dinçer çifti emekli mühendislermiş. Önce kendileri, sonra müşterileri için kaliteyi ve lezzeti paylaşmak istemişler. ÇOCUKLU KADINLAR ÇALIŞIYOR Bu arada size; Kos'un antik şehir meydanında yine Geleneksel yunan yemekleri sunan Aegli restoranı tanıtmak istiyorum. Aegli restoran eşine ender rastlanan bir "Kadınlar Kooperatifi". Antik Şehir meydanında "Defterdar İbrahim Paşa Camii" ve içerisinde yörenin meyvasından, çerezinden, baharatına, içkisine kadar tüm yiyecek içecek çeşitlerinin satıldığı Antik Agora çarşısının tam karşısında yerel yönetimin kendilerine tahsis ettiği binada, anne babasından birisini kaybetmiş, yalnız yaşayan, 50 yaş üzerinde veya 4'ten fazla çocuğu olan maddi durumu iyi olmayan kadınların çalıştığı ve desteklendiği bir kooperatif restoranı. Çalışan herkes kadın dolayısıyla, kadın elinin deydiği her yerde olduğu gibi, insanı rahatsız etmeyen bir şıklık ve özen var, masalarda, koltuklarda, yemeklerde. ZİA KÖYÜ Dikaios dağında yemyeşil bir köy. Herkes bize Zia'yı muhakkak görmelisiniz deyince koyulduk yollara. Bu kadar önerilince insanın beklentisi de yüksek oluyor. Şirince benzeri bir yer ama çok daha küçüğü, yöreye ait yiyeceğinden, içeceğinden giysi ve turistik eşya satıldığı bir yer. Tabii ki ülkemde Şirince ve benzeri yerlerden sonra burası çok sıradan geldi bize. MASAJ YAPAN BALIKLAR İlginizi çekmemesi mümkün değil, o kadar sık aralıklarla bu tür işyerlerine rastlıyorsunuz ki merak edip denemek istiyorsunuz bende öyle yaptım. Suyun sterilliği konusunda detaylı bilgi aldıktan sonra, "Kıssing Fish" denilen, masaj için ayağımı teslim ettim bu küçük balıklara. Hoşuma giden değişik bir deneyim idi benim için.