YUNANİSTAN - Kos Adasında Yaşam


THERMES

Kos adasının Kos Town denilen merkezine çok yakın mesafede, termal suların denize aktığı Thermes’e kısa bir yolculuktan sonra yürüyerek veya Donkey Taxi denilen eşeklere binerek ulaşabiliyorsunuz. Yürüyüş esnasında size, adanın her yerinde görebileceğiniz keçiler eşlik ediyor ve elinizdeki yiyeceklere adeta saldırıyorlar. Bende onları patates cipsi ile besledim iştahla yediler.

Thermes denilen yerde, kayaların arasından çıkan ve daracık bir kanalla denize ulaşan sıcak suyun denizi ısıtması ve turistlerin burada kendini serin havada ılık sulara bırakmasını izleyebilirsiniz.

Burayı görünce bir termal sıcak su cenneti olan ülkemde, bu zenginliğimizin yeterince değerlendirilmediğini düşündüm. Halbuki dünyadaki ün yapmış örnekleri Almanya’da Baden Baden, Çek Cumhuriyetinde Karlovy Vary gibi merkezlerin incelenerek Denizli, Balıkesir, Kütahya, Afyon, Salihli, Alaşehir, Kuşadası, Çeşme ve Balçova’da Avrupa’nın genç yaşlı turistlerini, ülkemize tedavi amacıyla çekecek fizik tedaviyle birlikte masaj, akupunktur, nöralterapi, proloterapi, homeopati, aromaterapi, oksijen terapi, ozon terapi vs. gibi tamamlayıcı tıp unsurlarını barındıran merkezlerin kurulması ülkemizi dünyaya tanıtacaktır.

ZİA KÖYÜ

Dikaios dağında yemyeşil bir köy. Herkes bize Zia’yı muhakkak görmelisiniz deyince koyulduk yollara. Bu kadar önerilince insanın beklentisi de yüksek oluyor. Şirince benzeri bir yer ama çok daha küçüğü, yöreye ait yiyeceğinden, içeceğinden giysi ve turistik eşya satıldığı bir yer. Tabiî ki ülkemde Şirince ve benzeri yerlerden sonra burası çok sıradan geldi bize.

MASAJ YAPAN BALIKLAR

İlginizi çekmemesi mümkün değil, o kadar sık aralıklarla bu tür işyerlerine rastlıyorsunuz ki merak edip denemek istiyorsunuz bende öyle yaptım. Suyun sterilliği konusunda detaylı bilgi aldıktan sonra, “Kıssing Fish” denilen, masaj için ayağımı teslim ettim bu küçük balıklara. Hoşuma giden değişik bir deneyim idi benim için.

MODERN TIBBIN BABASI: HİPOKRAT

Tıp fakültesini bitiren her hekim Hipokrat Andını okuyarak diplomasını alır ve işte bu ünlü Antik Çağ hekimi Hipokrat’ın Kos (İstanköy) adasında doğduğu düşünülür. Hipokrat ile ilgili çok sayıda hatıra, hediyelik eşyayı her yerde görmek mümkün. Kos Town’ın merkezinde geniş meydanın tam ortasında Gazi Hasan Paşa Camisinin şadırvanın arkasında bu ünlü hekimin diktiği söylenilen ve dalları ancak kerestelerle desteklenip ayakta durması sağlanan asırlık ağacın yaşı 560 yıl olarak belirlenmesine rağmen Hipokrat 2400 yıl önce yaşamış bir hekimdir.

Adada birkaç yüzyıl yaşında korunmuş ağaçlar ile karşılaşabilirsiniz, bunlardan bir tanesi de hemen limanda, gümrükten geçtikten sonra size hoş geldiniz diyen asırlık ağaçtır.

Hipokrat meydanındaki Gazi Hasan Paşa Camisi adeta kaderine terk edilmiş bir vaziyette meydanda yükselmekte. 400 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan adada 1792 yılında Türk Vali Gazi Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Tarihi agoranın (Pazar yeri) önündeki Elefterias meydanını çevreleyen Defterdar İbrahim Paşa Camisi ise dini bayramlarda ibadete açılan bakımlı hali, altındaki şık kafeleri, karşısında Ortodoks kilisesiyle inançları ne olursa olsun insanların barış içerisinde yaşayabileceğinin bir göstergesidir adeta.

Yine adadaki dünyanın ilk hastanelerinden birisi olan Asklepion’un bir benzeri Bergama’dadır.

ANTİK KOS VE ANTİK ALAŞEHİR

Kos Town antik bir şehir. Şehrin bakımlı ağaçlı cadde ve sokaklarında yabancı bir ülkede olmanın dayanılmaz hafifliği ile dolaşırken (şunu belirtmek isterim ki Yunan adalarında o kadar çok Türk turist var ki kendimizi başka bir ülkede gibi hissettirmiyorlar insana), aynı zaman da evler arasında kalmış tarihi kalıntıları da görebiliyorsunuz, yani tarih ile yaşam iç içe geçmiş ve korunmuş burada.

Aklıma hemen Ana-Baba Ocağı memleketim, Alaşehir geldi. Antik dönemdeki ismi Philadelphia olan, hiristiyanlığın 7 kutsal St. Jean kilisesinden birine sahip, İncil’de adı geçen Alaşehir’in kale içi denilen merkezinde maalesef yıllar önce yeni şehir kurulmuş ve tarihi geçmişi binaların altında kalmış, kazılan her yerden adeta tarih fışkırıyor. Çok geç kalınmış bir kararla, artık her yer beton çok katlı binalarla dolduktan sonra, birkaç yıl önce inşaat yasağı getirilerek şehrin yerli halkı adeta cezalandırıldı. Artık bu saatten sonra doğru olan Kos’taki gibi, tarihle yaşamı iç içe sağlayacak, arkeologlar denetiminde temel kazısı ve yüksek olmayan yapılaşmaya izin vermek, tarihi kalıntı çıkan alanları ise genişleterek korumaya almak en doğru karardır diye düşünüyorum.Böylece yapılacak temel kazılarında çıkan tarihi yapı olduğu yerde korunarak,antik ve modern Alaşehir’de iç içe bir yaşam şehrimizin cazibesini arttıracağı gibi Kale surları içinde kalan bölgeyi tekrar canlandıracaktır. Fakat yapılaşma Kos’ta olduğu gibi Alaşehir’de de 2-3 katın üstünde olmamalı ve Alaşehir’in tarihi yapısına uygun mimari yapılara izin verilmelidir.

ADA SAHİLLERİ

Kos adası çok sayıda bisikletin ve dört tekerlekli motorsikletin olduğu bir yer. İster, bisiklet, ister motorsiklet veya taksi kiralayarak adanın bozulmamış, yapılaşmamış bakir sahillerinde dolaşabilir, denize girebilirsiniz. Tigaki, Marmari ve Kardemena sahil kasabaları ve plajları, ünlü Paradise plajının olduğu Kamari sahilleri sessizliğin ve huzurun adresleri. Kamari’ye çok yakın tepenin üzerindeki Kefalos kasabası bembeyaz evleri sakin ıssız sokakları, manzarası ile dikkat çekici.

Kos’tan elinizi uzatsanız Turgutreis’e değecekmişsiniz gibi Türkiye’ye yakın hissediyorsunuz. Zaten cep telefonunuzdan şebeke değiştirmeden Türkiye ile konuşmak mümkün. Tüm Yunan adalarında olduğu gibi Kos’ta da Türkler seviliyor. Çünkü krizdeki Yunanistan’da diğer ülke turistlerine göre daha çok para harcayan Türkler dört gözle bekleniyor. 30 bin nüfuslu adada, 3 bin kadar Türk asıllı Yunan vatandaşı yaşıyor, düzgün Türkçeleri ile, adalı nezaketi ile sizinle sohbet ediyorlar.

Yine yeni bir seyahatimde anılarımla beraber olmak ümidiyle,sağlıklı kalın,hoşcakalın.