YUNANİSTAN - Patras'ta sakin ve huzurlu bir yaşam var


Yunanistan'ın 3. büyük şehri olan Patras, Mora yarımadasının kuzeybatısında bulunuyor. Park ve bahçelerin çoğunlukta olduğu ve düzenli yolların bulunduğu göç almayan tipik bir Yunan şehri Patras'ta ekonomik krizin varlığına inanamazsınız...

Atina ve Selanik'ten sonra 400 bin nüfusuyla Yunanistan'ın 3. büyük şehri. Mora yarımadasının kuzeybatısında Patras denizi boyunca uzanan birbirini dik kesen düzenli yolların, park, bahçe ve meydanların oluşturduğu Patras, sadece Yunanlıların yaşadığı, göç almayan tipik bir Yunan şehri. Atina'ya 215 km. uzaklıkta olan Patras şehrine 3.5 saat süren bir otobüs yolculuğu ile ulaştık. Ege Denizi ile Patras Körfezi'ni ve dolayısıyla Adriyatik Denizi ile buluşturan Korint kanalının üzerinden köprü ile geçtik. Korint kanalı, 1881- 1893 yılları arasında kazılmış olup, 6.3 km. uzunluğunda 21 metre genişliğinde ancak küçük gemilerin geçişine uygun bir kanal. Bu kanal sayesinde gemiler Mora yarımadasının, 400 km. uzunluğundaki etrafını dolanmadan Ege' den Adriyatik denizine geçebilmekteler. Atina- Patras arasındaki otobüs yolculuğumuzda dikkatimi çeken görüntüler, İzmir'den, Urla'ya eski yoldan giderken sanki Güzelbahçe, Narlıdere boyunca gidiyormuşuz gibi görüntülere sahip olmasıydı. Sağımızda zeytin ağaçları, üzüm bağları narenciye bahçelerinin yer aldığı dar bir kıyı şeridi ve deniz, sol tarafımızda ise çam ve selvi ağaçları ile makiliklerin yer aldığı dağlar tepeler. KRİZ Mİ VAR Patras şehrinde ilk dikkatimi çeken şey, çok genç bir nüfusa sahip olması idi. Cadde ve sokaklar özellikle saat 18.00'den sonra şık giyimli gençlerin istilasına uğruyordu. Saat 14- 17 arası cadde ve sokaklar Siesta tatili dolayısıyla boşalıyor, dükkanlar kapanıyor. Fakat, Siesta saatleri dışında şehrin tüm dükkan, mağaza, kafe, bar ve restoranları insanlarla tıklım tıklım doluyor, herkes alışverişte, dükkanlardan elinde paketlerle çıkıyor, kafelerde oturacak yer zor bulunuyor. Sokaklar birbirine değerek geçen insanlarla doluyordu. Şehirde AVM yoktu, gökdelen yoktu, gecekondu yoktu, her yerde küçük esnaf vardı ve hepsi de doluydu. Kim demiş Yunanistan'da kriz var diye. Kriz öncesi kişi başına düşen milli geliri 35 bin dolar olan ülkede kriz döneminde milli gelir 28 bin dolara düşünce bile isyan ediyorlar. Kişi başına düşen milli geliri daha yeni 8- 10 bin dolar olan ülkemden en az 2- 3 kat daha zenginler ve azalan yaşam standartlarına isyan ediyorlar sadece. Geçen sene gittiğim İtalya ve Fransa'da da yaşam canlı capcanlı idi, kriz günlük yaşamı fazla etkilemiyordu. 

BaşlarkenYine yeni bir sanat yolculuğunda 45 ülkeden 250 sanatçının katıldığı "Cultures of Cosmos" sanat festivali ve çalıştayında İzmir'den, Su Grubu arkadaşlarım ve diğer ressam dostlarımızla birlikte 24 kişi Yunanistan'ın Patras şehrinde idik. İzmir'den Atina'ya 50 dakikalık bir uçak yolculuğu ile ulaştık. Aslında Türkiye ile Yunanistan arasındaki bu yakınlık sadece kilometrelerle sınırlı değil, iki ülke insanları yaşam biçimleri, yedikleri, içtikleri ile de birbirine o kadar çok benzer ve yakın ki birbirimizle dost ve kardeş iki ülke olmamamız mümkün değil.

SOKAKTA SAYGI VARSokaktaki insanların görüntüsünde bir homojenlik vardı. Yani herkes şık giyimli, gençlerin hal hareket ve davranışları, arkadaşları ile ilişkileri seviyeli ve saygılı görülüyordu. Kimse kimseyi taciz etmiyor, kimse kimsenin karısına, kız arkadaşına sarkıntılık etmiyor, trafikte ise kimse kimseyi, bana yan baktın, önüme geçtin, korna çaldın diye beyzbol sopasıyla dövmüyor, silahını çekip vurmuyor veya bıçağını çekip 19 yerinden bıçaklamıyordu. Ben, toplum olarak ekonomik, sosyal, siyasi çok zor bir dönemden geçtiğimizi ve cinnet geçirdiğimizi düşünüyorum. Türkiye'nin, dindar ve kindar bir gençliğe değil, ahlaki değerlere önem veren bir gençliğe, ahlak devrimine ve eğitime ihtiyacı var diye düşünüyorum. PATRAS'TA YAŞAM Patras, her yıl şubat ayında yapılan, Avrupa'nın en büyük, en renkli karnavalına sahip ve çok sayıda yerli- yabancı turisti buraya çekiyor. Karnaval dışında yabancı turistlerin tercih ettiği bir yer değil ve yabancı turist hiç yok. Şehir 2006 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş. Patras'ın üst bölümü yani eski şehir, alt bölümdeki yeni şehirden 192 basamaklı bir merdivenle ayrılmış. Agios Nikolaos caddesinin devamındaki bu merdivenleri tırmanınca, hele bu günbatımına denk gelirse çok güzel bir manzara ile karşılaşırsınız. 2 adet havuzu ve içindeki heykelleri ve çeşmeleri ile, geniş bir alana yayılan, 19. yüzyılda yapılmış "King George" meydanı, etrafındaki kafe, bar ve dükkanlar ile bir toplanma alanı Agiou Gergious meydanında Yunan bağımsızlık savaşı (1821- 1830) anıtı ve yarım küre şeklindeki girişiyle modern mimarini güzel bir örneği olan arkeoloji müzesi şehrin görülebilecek yerleri.