Yunanistan Sahillerinin İncileri Zakynthos Adası ve Nafpaktos


Sahillerine Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı Zakynthos adasının ünlü Navagio plajının etrafı yüksek kayalıklarla çevrili.

Nafpaktos, 3 km'lik bir sahil boyunca uzanan 20 bin nüfuslu güzel bir şehir. Sahilin orta yerinde küçücük girişi olan tarihi liman bulunuyor. 

Yunanistan irili ufaklı çok sayıda adalar ülkesi. Bu yüzden deniz taşımacılığının en gelişmiş olduğu ülkelerden bir tanesi. Patras'a en yakın adalardan biri olan Zakynthos'u mutlaka ziyaret etmemiz gerektiğini defalarca duyunca arkadaşlarımla birlikte gitmeye karar verdik bu adaya. Patras'tan sabah saat 9'da kalkan otobüs ile bir saatlik yolculuktan sonra Zakynthos'a feribotların kalkış noktası Killini kasabasına ulaştık. Son derece bakımlı, güzel araç ve yolcu taşıyan bir feribotla bir saatlik deniz yolculuğundan sonra vardık bu adaya.Yunanlı arkadaşlarımızdan adanın güzelliği konusunda çok şey işitmemize rağmen biz o kadar güzel ve temiz bulmadık bu adayı. Sahil boyunca uzanan kafe, bar ve restoranları, yine tüm Yunanistan'da oluğu gibi bize çok benzeyen döner, kebap, pilav, musakka, karnıyarık, cacık, fasulye, salata vs çeşitleri ve deniz ürünü yemekleriyle kendimizi yabancı hissetmedik bu adada. Niyetimiz bir gece iki gündüz kalıp dönmekti Patras'a ama ehliyetimiz uluslararası değil diye bize araba kiralamayan yerel rent a car şirketine kızıp akşam son feribotla ayrıldık adadan, zaten bir gün yetti bize. Yunanistan'ın İon denizindeki 3 adasından en büyüğü olan Zakynthos 45 bin nüfuslu bir ada. 123 km. uzunluğunda sahili var. En yüksek tepesi ise 758 m yüksekliğindeki Vrachiones tepesi feribotla adaya yanaşırken selamlıyor sizi. Sahilleri Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı üreme yerleri. Turkuaz renkli suları ve etrafı yüksek kayalıklarla çevrili ünlü Navagio plajına ancak tekne ve botlarla ulaşılabiliniyor. Biz de bir tekne turuna katılarak bu turkuaz renkli sularda yorgunluğumuzu atarak serinledik. Şehrin içinde San Marco Meydanı'nın etrafı kafe, bar ve restoranlarla çevrili. Tipik tek veya iki katlı Rum evleri birbirini dik kesen, düzgün sokakları ile anılarımızda kaldı Zakynthos adası. NAFPAKTOS'TA TATLI HAYAT Patras'taki uluslararası sanat etkinliğiyle birlikte şehri ve çevresini tanımak amaçlı gezilerimiz de oldu. Bunlardan bir tanesi de Patras Körfezi'nin tam karşı sahilindeki Nafpaktos şehir gezisi idi. Patras Körfezi'nin iki yakasını birbirine bağlıyan Rio- Antrio veya diğer adıyla 19. yüzyıl politikacılarından "Charilaos Trikoupis"in adını taşıyan bu estetik görünümlü köprüden geçmeyi umut ederken, otobüsümüz her iki kıyıdaki Rio ve Antrio kasabalarını birbirine bağlayan feribotlarla geçti karşı kıyıya. Sebebini sorduğumuzda köprü geçişi pahalı olduğu için çoğu aracın feribot ulaşımını tercih ettiğini söyledi. Düşünebiliyor musunuz, köprüyü kullanmak yerine onun ayakları dibinden kalkan feribotlarla karşıya ulaşmak, şaka gibi geldi bana. Rio kasabası, Patras'a 15 dakika mesafede araba veya sürekli çalışan trenle ulaşılabilinen güzel plajları, kafe, bar ve diskoları olan bir eğlence bölgesi. Biz de bu çakıl taşlı berrak sulu plajlarda serinledik tatilimiz süresince. Eğer plaja gelmek için treni tercih ettiyseniz ki herkes öyle yapıyor, saat 14.00'ten sonra yani siesta saatinde kalkan trenlerde Patras çarşısında alışveriş yaptığınız dükkanların sahibi ve çalışanlarını aynı trende plaja giderken görebilirsiniz.Ne tatlı hayat değil mi tıpkı İtalyanların "Dolce Vita"sı gibi 14.00- 17.00 arası siesta, işler paydos istersen eve git yat uyu, istersen plaja git serinle. Nafpaktos, karşı sahilde Antrio kasabasından sonra gelen, 3 km'lik bir sahil boyunca uzanan 20 bin nüfuslu güzel bir şehir. Sahilin orta yerinde küçücük girişi olan tarihi liman, şehri ikiye bölüyor. Batısı Psani, doğusu Gribova diye adlandırılıyor. Özellikle Psani bölgesindeki plajlar, kafe, bar ve restoranlar tatilcileri ağırlıyor. Ama gerek Patras, gerekse Nafpaktos yerli turistlerin ve yerli halkın tatil yöresi yabancı turist hiç yok buralarda. İNEBAHTI SANCAĞI200 metre yükseklikteki bir tepe üzerine kurulu Bizanslılar tarafından yapılmış Nafpaktos kalesi, Osmanlı sultanı II. Bayezit zamanında Osmanlı topraklarına katılmış ve 1499- 1829 yılları arasında bu bölge Osmanlı idaresinde ve İnebahtı Sancağı diye biliniyor. Nafpaktos'un düzenli, ıssız, sessiz, sakin sokaklarında yürüyecek, bir veya iki katlı küçük evlerindeki yaşamları merak ederek, dingin, sakin, yavaş yaşayan insanlarını gözleyerek dolaştım sokaklarında. Çakıl taşlı sahilinde, berrak serin sularında kulaç attım, acıkınca da çınar ağaçlarının gölgesinde, balık, kalamar, salata ve patlıcan karnıyarık yiyerek doyurdum karnımı. Tarihi limanın çevresinde Türk Yunan sade kahvemi içerken buraları fetheden ve 350 yıl hükmeden ecdadımı düşünerek, değişik yorumlar yaptım ve belki de ecdadım Osmanlılar gibi bir daha hiç gelmeyeceğim bu sahillerden çok güzel anılarla ayrıldım. Sağlıkla kalın, hoşçakalın.